8-C ÖZEL WEB SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
8-C 8-C 8-C  
  Ana Sayfa
  İletişim
  LİTTE FİGHTER 2 SERİSİ
  Ziyaretçi defteri
  Forum
  Anketler
  Yazdığımız Hikayeler
  Fıkralar
  Komik Msn Nickleri
  OSMANCIK Romanının Özeti
Yazdığımız Hikayeler
xXx Korkunç Ada xXx
 
   Ders işlerken kapı çalmıştı.Sınıfa müdür beyle birkaç adam girdi.Okulda bir şarkı yarışması var.Bunun için grubunuzu alın ve yarışmaya katılın dedi.
Sinan oradan atladı:ödül ne?     
Ödül eldorado adasına bir yolculuk.Siz bu yarışmaya en fazla 4 kişi katılabilirsiniz ama kazanırsanız yanınıza 3 kişi alabilirsiniz.Biz havaya uçmuştuk tabii  grubumuz belliydi.Fatih,Sinan,Muzaffer,Ufuk.Biz bu 4’lü ile okulu sallardık.Tabii bir sorun vardı hangi şarkıyı söyleyecektik.Çok tartıştık ama Ceza’dan fark var şarkısını söylemeye karar verdik.Bu şarkıyı bizi anlattığı için seçmiştik birde anımız var.Muzaffer yürüyordu ve fark var şarkısın söylüyordu Söylerken takılıp düştü.Oyun oynuyorduk Muzaffer’i yakalayıp dövdüler.Şarkıyı beraberce söylüyorduk.Sinan elektro gitar,Muzaffer org,Ufuk vurmalı aletler Fatih ise gitar çalıyordu.Sahneye çıkmıştık bütün gözler bizim üzerimizdeydi çok heycanlanmıştık ama şarkı girince kendimizi akışına bıraktık.Şarkı bittiğinde herkes ayaktaydı.Öğretmenlerin bazıları şarkı bittince bizi ayakta alkışladılar.Herkes güzel şarkı söylemişti ama bizim tek rakibimiz vardı o da 8C.Onlarda güzel bir dansla şarkılarını süslemişlerdi.Evet 3 ten geriye sayılmaya başladı 3. 8-A olmuştu.Evet evet 2. 8-C olmuştu.Biz rahatlamıştık ama hocamız bir anda birinci 6-A diyince ağlamaya başladık ama durun böyle bir sınıf yarışmaya katılmamıştı hoca gözümüze bakarak gülümsedi ve 1.olduğumuzu söyledi.Çok mutluyduk bu mutluluk ve sevinçle okulu en az 2 kere döndük.Hocamız gelip bizi tebrik etti ve kupamızı verdi.Yarın saat 11.00 de gemiyle eldorado adasına gideceksiniz.Orada otellerde kalıcaksınız ve 1 hafta sonra geri geleceksiniz.Çok mutluyduk yarını nasıl bekleyecektik.Bu arada bizle Handan,Melike ve Cansel geleceklerdi.Sabah olmuştu.Bizi servis evimizden aldı ve yolculuk yapıcağımız gemiye götürdü.Geldiğimizde çok şaşırmıştık.Gemi kocamandı.Düşünmeye başladık.
Muzaffer:Bu gemide sadece biz mi olucağız?
Ufuk:Sarmaski abi ya
Sinan:Birazcık sabırlı olun görücez.                                         
   Keşke bize özel olsaydı ama rehber bizi alıp gemiye götürünce baya kalabalıktı.
Cansel:Kaç gün sürer bu adaya gitmek.
Rehber:4 gün sürer dedi.
   Bize odalarımızı gösterdiler.Birazcık uyuduktan sonra dolaşmaya çıktık.Kenara geldik denizi seyrederken 4 tane kız gördük.Onlarda denizi izliyordu.Muzaffer hemen sacını düzeltti.Fatih’ten atak geldi .Kızların yanına gidip selam dedi.Onlarda cevap verince Sinan’da geldi.Biz konuşuyoruz kızlarla Muzaffer ve Ufuk şu kız senin bu kız benim oyununu oynuyorlar.Ondan sonra isimlerimizi öğrendiler tabii bizde öğrendik.Fatih’in gözü ismi Burçe olanı tuttu.Sinan’ın ise adı Zeynep’e tutulmuştu.Kızlardan atak geldi.Galiba Burçe’de Fatih’ten hoşlanıyordu.Fatih’e bakarak dolaşalım mı dedi.Tamam dedi.Sinan’da Esra’yla dolaşıyordu.Muzaffer ve ufuk bakıyorlardı.Fatih Burçe’yle baya ilerlettiğini sandı ve kolunu omzuna koydu.Kızacak diye bakarken Burçe’de kafasını göğsüne yasladı.Fatih oradan muzaffer ve ufuk’a işaret ediyor hadi ya hadi gidin.Fatih’ten aldıkları gazla yanlarına gittiler.Onlarda işi bağladılar gibi.Ama en güzeli gece odalara giderken kızların Fatih ve Sinan’ı öpmesi idi.Fatih Muzaffer’leri gördü onların kız arkadaşları onları öpmediler Fatih’ler gülmeye başladılar.En sonunda yatabildiler ama Fatih uyuyamadı.Sinan’a sordu neyi düşünüyorsun.Zeynep’i o Fatih’e sordu o da Burçe’yi düşünüyorum dedi.Bu böyle olmuyacak dedi Sinan.Kalkıp denizi izlemeye gittiler.Oturdular sabaha kadar konuştular.Sabah 11.00 gibi oldu.Herkes kalktı.Muzaffer Fatih’leri görünce siz ne zaman kalktınız dedi.
Fatih gülerek:Biz hiç uyumadık ki.
   Sabah kahvaltıda kızları gördüler.Onlarla hep beraber kahvaltı yaptılar.Ondan sonra dans pistinde gittiler.Orada muhteşem danslar yaptılar.Yorulunca odalarına gidip dinlendiler.Akşam olunca yemek yemek için restoranta gittiler.Ne olduysa olda oldu.Çok kötü ve büyük bir ses duyuldu.Gemi bir anda denize doğru batmaya başladı.Bir tane kayık kalmıştı.Onada:Fatih,Muzaffer,Sinan,Ufuk,Handan,Melike,Cansel,Burçe,Gözde,Zeynep,Tuğba bindirildi.Erkekler kürekleri çekerken kızlar orada uyuya kaldılar.Artık onlarında kuvvetleri kalmayınca kendilerini bıraktılar.Uyandıklarında sahilde ıslak bir halde yatıyorlardı.İlk önce Ufuk uyandı.Etrafına bakındı kalkın diye bağırdı.
Muzaffer’de oradan:Anne ne olur 5 dakika daha
  En sonunda oda uyandı.Herkes bağırıyor ağlıyordu.Erkekler en sonunda kızları susturmayı başardı.Muzaffer ve Ufuk kayığı aramaya çıktılar.Kayığı bulmuşlardı ama kayık kullanılmayacak haldeydi.Kayığın içinde kürekleri,mızrakları ve iplerle beraber çantaları aldılar.Tam giderlerken ağaçlardan bir çıtırtı geldi.Muzaffer ve Ufuk koşmaya başladılar.Arkadaşların yanına geldiklerinde soluk soluğa bir haldeydiler ve
-Bir çıtırtı duyduk çok korktuk onun için koşa koşa geldi çok tırsıyorum.
Handan:Buradan kaçış yolunu bulalım.Siz kayığı bulabildiniz mi?
Ufuk:Bulduk ama
Burçe:Anladım peki nabıcaz bide gündüzün akşamı var.
   Burçe bunu söyleyince kızlar yine çığlık attılar.
Ufuk:Herkes 4erli gruplara ayrılsın.Bir grup eksik olsun.Birkaç çalı çırpı böyle ev gibi bir şeyler yapalım.Şoğuktan korunalım.Hem biz Muzaffer’le çantaları bulduk.Herkes bunları giysin.Mızrakları yanınıza alın ve gidip alalım.
Fatih,Burçe,Handan,Cansel bir grup Sinan,Zeynep,Melike bir grup Muzaffer,Gözde,Ufuk,Tuğba birer gruplara ayrıldılar.Herkes tahta arıyor.Herkes buluştu ama Sinan’ların grubu yok.Zaman baya ilerledi ama bizimkiler hala yoklar.
Fatih:Muzaffer sen benle gel şunları arayalım.
Gözde:Hayır siz gitmeyin biz burada nolucaz.
Muzaffer:Sakin olun Ufuk var alın şu mızrakları kendinizi koruyun.
Burçe:Tamam ama erken gelin çabuk olun karanlık her an çökebilir.
Fatih:Bizi merak etmeyin siz kendinize iyi bakın
   Dediler ve yola koyuldular.Çalı çırpı kesiyorlar Sinan,Melike diye bağırıyorlar.Biracık ilerledikten sonra önlerine bir adam çıktı,Mızrağını çocuklara fırlattı.Eğilip kurtuldular.Eskiden olsa kaçarlardı ama artık sorumlulukları vardı:Buradakileri korumak.
   Ellerindeki mızrakları salladılar.Muzaffer ve Fatih aynı anada dönerek mızrağı adamın karnına sapladılar.Kanlar her yere savruldu.Öbür tarafta Handan’ın karnı acıkmıştı.Aslında tek onun değil herkesin karnı acıkmıştı.Ama bir sorun vardı ortada yemek yoktu.
Cansel:Fatih’leri bekleyelim onlar bulur bir yerlerden.
   Muzaffer ve Fatih oradan çıka geldiler.Elleri yüzleri kanlar içindeydi ve ellerinde tavşan vardı.
Handan:Ne oldu size?
Ufuk:Kanki ne oldu ya
   Konuşmaların arasında Muzaffer ve Fatih yere çakıldılar.Bir zaman sonra uyandılar ve anlatmaya başladılar.
Muzaffer:Sinan’ları araken önümüze bir adam çıktı.Bize mızrak attı.Iskaladı ondan sonra bizde ona mızrak batırdık.Yürürken bir tane tavşan bulduk tam tavşanı kapıcaz
Fatih:Oradan 2 tane kurt çıktı.Bunlar bizi kovaladı.Bizi bir yerde yakaladılar.Saldırdılar,ısırdılar çok korkunçtu.Muzaffer bir taş aldı ve kurtun kafasına attı.Ondan kurtulup mızrağı aldı ve üstümdeki köpeğe sapladı.Kaçmaya başladık.
Muzaffer:Tavşanı aldık tam geliyoruz önümüze15 tane adam çıktı.Yamyamdılar herhalde.Bunlar bizi kovalıyor biz kaçıyoruz.En sonunda saklandık ve kurtulduk.Bu arada Fatih’in koluna ok attılar.İyiki sıyırdı.
 Fatih’i yatırdılar ama iki büyük sorun vardı.Sinan’lar yoktu ve karınlar açtı.Ama bu uzun sürmedi.
Gözde:Bende çakmak var aklıma şimdi geldi çok özür dilerim vallaha o kadar aç beklediniz.
   Gözde çakmağı getirdi.Ufuk çantasında bir tane gömlek çıkarttı.Yırtıp yaktı ve tahtaların arasına attı.Muzaffer tavşanı sopaya geçirdi ve tahtaların üstüne bıraktı.Fatih oradan çeviriyordu.
Handan:Birde gitar olsa ne güzel olurdu.
   Herkes güldü.
Fatih:Evet ben çalardım Muzaffer’de Akdeniz Akşamlarını söylerdi.
   Böyle espirilerle hava ısındı ama gerçekten değil.Artık soğuk etkisini göstermeye başlamıştı.Bu kadar maceradan kulübede yapamamışlardı.Battaniyelere sarılıp uyudular ama sadece kızlar.Fatih,Muzaffer,Ufuk Sinan’ları düşünüyordu.Biz burada iyi durumdayız en azından karnımız tok o ne halde acaba.Sabah olmuştu.Herkes kalkmıştı.Kahvaltıda yine tavşan eti vardı.Bu sefer Muzaffer ve Ufuk gitmişti Sinan’ları aramaya.Fatih burada kalıp kulübe yapacaktı.Kızlar tahtaları kaldırıyorlar Fatih tahtaları kuma saplıyor rüzgardan uçmasın diye.Birkaç saat sonra yan tarafları tamamlanıyor sadece üsttü ve arkası kalmıştı.Zaten bütün sorun üst taraftaydı.
Handan:Biz bu çatıyı nasıl yapıcaz.Tahtalardan mı?Üstüne koysak bile çöker.
Tuğba:Olabilir ama çökmesi olmasa.
    Herkes düşünüyordu.Biz ne yapsakta bunları tuttursak.Cansel’in akılına tekneden aldıkları ipler geldi.Onları alıp Fatih’in önüne koydular.Herkes Fatih’e bakıyordu.
Fatih gülerek:Ne?
Handan:Hadi iplerle bağla tahtaları.
Fatih:Ben oraya nasıl çıkıcam hem çıksam bile nereye tutunucam hemen düşerim.
Cansel:Bu güzel kulübe boşa mı gitti?
Herkes uzandı.Bugün hava güzeldi ama akçam olunca fırtınalar yine kopacaktı.
   Gözde bir anda fırladı.
Gözde:Ya biz niye üst üste çıkmıyoruz.
Fatih:Oha yuh yani
Gözde:Öle değil ya.Sen birimizi kaldırıp yani ayaklarından tutup kaldıracaksın havaya onlarda bağlıyacak.
Fatih:Tamam da ben sizi kaldıramam ki.Hepiniz çok ağırsınız ya.
Burçe:Şimdi sen bize şişman mı diyosun?
Fatih:Hayır aşkım öle demek istemedim.
   Bu yine bir polemik olmadan kısa kesildi.Fatih kendini zorlayıp Burçe’yi kaldırmayı başardı.Burçe tahtaları birbirine bağladı ve artan ipide ilerideki ağaca bağladılar destek olsun diye.Artık sadece arkası kalmıştı arkası da basitti yine tahtaları kaldırdılar ve kuma sapladılar.
Fatih:Yorulduk ama deydi ya.
   Muzaffer ve Ufuk hala Sinan’ları arıyorlar.
Muzaffer:Ufuk bir gelsene şuradan duman geliyor.
   Muzaffer’ler gizlice dumanın çıktığı yere gittiler.Bir baktılar Sinan’lar orada bağlı oturuyorlar.Etrafında sürüsüyle yamyam dolaşıyor.Muzaffer hemen Fatih’i çağırdı.Muzaffer Fatih’e Sinan’ları bulduk diyince herkes sevindi ama yamyamların elinde diyince yüzlerindeki gülümseme yerini üzüntüye bıraktı.Ama kurtaracaklarını biliyordu.
Fatih arkasını dönüp:Hadi bakalım.
Muzaffer:Fark var seninle benim aramda kocaman bir fark iyiyle kötü arasında duran FARK VAR.
Fatih:İnanamıyorum Sinan orada ölüyor sen şarkı söylüyorsun devam et şarkı melodisiz           olurmu sen söyle bende melodisini söyleyeyim.
   İkiside güldü.Yola devam ettiler.Ufuk’un yanına varınca bir plan yapmaya başladılar.Fatih ve Ufuk buradan taş ve toprak atıp onları oyalıyacaktı.Muzaffer’de bu karmaşadan yararlanıp onları çözecekti.Son kez birbirlerine bakıp sarıldılar ve taşları atmaya başladılar.Yamyamlar karşılık veremiyordu çünkü nereden geldiklerini bilmiyorlardı.Muzaffer koşarak onları kurtardı.Susun koşun hadi çabuk.Muzaffer onları kurtardıktan sonra Fatih’e göz kırptı.Fatih’lerde koşmaya başladı.Sonunda kızların oldukları yere geldiler.Herkes birbirine sarılıp ağladı.Soluk soluğa kalmışlardı.Birazcık dinlendikten sonra anlatmaya başladılar.
Sinan:Biz de tahta aramaya çıkmıştık.Bir anda Melike gözden kayboldu.Biz Melike diye bağırırken bir ses duyuldu imdaaaatt.Bu Melike’nin sesiydi oraya doğru gittik önümüze yamyamlar çıktı.Biz koştuk ama bizi yakaladılar.
Melike:Bizi kazana atıcaklardı ama Sinan çakısını çıkardı.İpleri keserken herkes korktu galiba.Bizi yere indirdiler ve kaldığımız her gün bizim önümüze bir adam çıkıp garip garip hareketler yaptılar.Ne olduğunu bende bilmiyorum vallaha.Ondan sonra siz geldiniz bizi kurtardınız.
   Bu ada bildiğiniz gibi sabahları cennet gibi akşamları ise cehennem gibi.Çocuklar bu yorucu günün ardından uyumak istediler ama yine uyuyamadılar.Akşam yine fırtınalar kurtların havlaması.Kurtlar çocukların önünden geçiyorlar bazen de önlerinde uyuyorlar.Bu korkunç akşamın ardından sabah yine kalktılar.Artık uykusuzluktan bitkin haldeydiler.Kızlar oturup erkekleri beklerken aralarında bir diyalog geçti.
Melike:Bütün yükler erkeklerin üstünde.Keşke keşke bizde onlara yardım edebilsek.
Cansel:Evet ya keşke birazcık bizde de güç olsa yani cesaret.Onları çok düşünüyorum.
Tuğba:Evet bende.
Gözde:Merak etmeğin onlar ne yaptıklarını biliyorlar.Gözleri kara ve bize karşı sorumluluklarını biliyorlar.Belki de başkası olsa şu an hayatta olamayabilirdik.
Handan:Evet ama Gözde onlar çok yoruluyor.Cansel ve Melike’nin demek istediği bizde tavşan bulalım elimizde mızrak var.Çalı çırpı filan.
Burçe:Ya bırak ya.Sanki onlar izin verirler sizin avlanmanıza.Bir düşünsenize onlar bizim için ölürlerken sizi bile bile ölüme mi vericekler.
Cansel:Evet haklı maalesef haklı.
   Kızlar öle konuşurken Fatih’ler çıktı.Ellerinde yine tavşan.Tavşanı kızlara verip birazcık uzandılar.Buradan nasıl kurtulacaklarını düşünüyorlardı.Ama buradan kurtuluş imkansızdı.Tekne yapsalar bile yemeksiz fazla dayanamazlar dayansalar bile nereye gitceklerini bilmiyorlar.Bunları düşündükten sonra sıkıldılar.Fatih laptopu alıp biracık oyun oynadı.Oynerken bir anda
Gözde:Buldum!
Hepsi bir ağızdan:Neyi?
Gözde:Laptop çalışıyor dimi?
Fatih:Evet ama ne oldu ki?
Gözde:Anlamadınız mı?Telefondaki interneti laptopa bağlıyacağım.Yani kabloları bağlayıp telefondaki internet ayarlarını bilgisayara yükliyecem.
Ufuk:Süper fikir aşkım ama bir sorun var sen telefondaki internet adını ve şifresini biliyormusun?
Gözde:Evet bana gereken sadece birazcık zaman.
Sinan:Zamandan bol ne var?
   Gözde laptopla uğraşıyordu.Herkesin gözlerinde birer gülümseme vardı.Herkes dolaşıyordu ama Cansel ve Melike fazla uzaklaşmışlardı.Bir anda bir ses duyuldu.
-İmdaaattt
   Herkes o sese doğru koştular.Birde ne görsünler kızların önünde kurtlar.Onlara bakıyorlardı ve pekte sakin gözükmüyorlardı.Sadece 4 kurt vardı onlarda 8 mızrak Sinan hemen mızrakları getirdi.
Fatih:Çocuklar ıskalamamalıyız eyer ıskalarsak kızlar sizde atın.
   Çok sakin bir şekilde mızrakları attılar ama oda ne ıskaladılar 1 tanesi Fatih’e doğru koşerken Handan mızrağı kutra sapladı.
Fatih:Saol Handan hayatımı kurtardın çok teşekkür ederim.
Handan:Önemli değil yine bekleriz.
Fatih:Cansel Melike iyimisiniz.
Melike:Galiba kolumu kırdım.
Melike’nin kolu çok ağırıyordu.Melike dinlenmesi için yatırdılar ve kolunu iki tahta arasına alıp tahtaları bağladılar.Herkesin gözü Gözde’deydi ve beklenen haber geldi.
Gözde:Tamam başardım.İnternetten polise haber verdim.Msn açık o sinyali alıp bizi bulabilecekler
   Herkes sevindi çok mutlulardı.Aradan 15 gün geçti.Sabah bir sesten uyandılar bu ses bir helikopter sesiydi.Evet kurtulmuşlardı.Herkesi helikoptere bindirdiler.Baya uzun süren yolculuktan sonra karaya indiler.İner inmez toprağı öptüler ve mis gibi havayı soldular.Herkes ordaydı ailelerini görüp sarılıp ağladılar.Çocukların üstleri perişan haldeydi.Gazeteciler kaynıyordu.Herkes fotoğraflar çekiyordu bu karmaşa arasında Handan yere yığıldı.Herkes onun başına toplandılar.Doktor nabzına baktı yaşıyordu.Handan’ın babası Handan’ı kaptığı gibi hastaneye götürdü Fatih’lerde arkalarından geldik.Handan’ı bir odaya götürüp muayine ettiler.
Doktor çıkınca:Sadece bayılmış sanırım açlıktan.Öteki arkadaşınız yani Melike’nin kolunu alçıya aldık.Tekrar geçmiş olsun
   Diyerek ayrıldı.Doktor gittikten sonra Handan’ın yanına girdiler.
Sinan:iyi misin kız?
Handan:İyiyim.Melike nasıl?
Sinan:Merak etme kolunu alçıya almışlar.
Handan!a baktıktan sonra bide Melike’ye uğradılar.Melike daha iyi misin diye sormadan iyiyim dedi.Artık onlar ünlüydü.Belki de çoğu kişinin yapamayacağı şeyi onlar başarmıştı.Gazetecilerin 1.sayfa haberiydiler.Bir ay sonra Melike’nin alçısı çıkmış herkes eski düzenine girmişti.Yine bir gün 11 kişi gezmeye çıktılar.Mağazaları gezip yemek yediler.Evlerine giderken yolda bir falcı gördüler.
Falcı:Abi bakiyim bir falına.Tavşanım iyi fallar çeker çektiğide doğru çıkar.
   Herkes tavşanı görür görmez kaçmaya başladılar çünkü artık tavşan görmek istemiyorlardı.Bir gün Burçe’nin evinde parti yaparken kapı çaldı.Polisler.
Polis:Annen baban evde mi?.Çünkü bizimler merkeze kadar geliceksiniz?
Burçe:Tamam bir soriyim.
   Burçe annesinin yanına gider ve söyler.
Annesi polise gidip:Niçin götüreceksiniz çocukları?
Polis:Bende bilmiyorum hanımefendi.Komserimiz sadece gidin ve o 11 kişiyi buraya getirin dedi.
Anne:Bizde gelebiliriz dimi?
Polis:Tabii kide.
   Geldiklerinde.
-Komiserim noluyor?
Komser:Bende bilmiyorum çocuklar.Sadece sizinle FBI görüşecekmiş.
Sinan:FBI bizimle ne görüşecekmiş?
Fatih:He komserim biz kurtarmanız niçin bu kadar uzun sürdü.
Komser:Bunun FBI’dan gelicek kişiye sorun.
   Sonunda FBI gelmişti ve onları bir yere götürdüler.
FBI:Merhaba çocuklar.Sizinle önemli bir konuda konuşucam.Öncelikle tebrikler.Çoğu kişini başaramıyacağı şeyi siz bu yaşta başardınız.
Fatih:Sözünüzü kestim bizi bulmanız niçin bu kadar uzun sürdü.
FBI:Bende oraya gelicektim.Bu ada haritada yok.
Handan:Nasıl yani?
FBI:Dünya haritasında olmadığı için sizi bulmamız bu kadar uzun sürdü.
Sinan:Bu adayı biz mi keşfettik şimdi?
Muzaffer:Süper ya
FBI:Bu adayı siz keşfettiğiniz için bu adanın ismini de siz koyucaksınız.
Arkadaşlar güldü ve hep bir ağızdan
-KORKUNÇ ADA
FBI:Siz sanki bu adanın ismini çoktan koymuşsunuz.
Melike:Hayır.Biz bu adada çok korkunç şeyler gördük.Kurtlar yamyamlar filan onun içindir herhalde.
FBI gülümseyerek
-Tamam dedi.
   Aradan 5 sene geçmişti.O korkunç ada artık cennet olmuştu kentleşmişti ve çocuklar bu macerayı unutmadılar.Bir gün acı bir gün uçak kazasıyla hepsi öldü.Bu macera yüz yıllarca sürdü ve tarihe
8-C WEB SİTESİ  
   
Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol